Denizli Sağlık Müdürlüğü'nden Dr. Nilgül Yalçınoğlu'nun benimle paylaştığı makaleyi sizlerle de paylaşmak istiyorum. Otizmli çocuk anneleri olarak kaynaştırma öğrencisi olarak çocuklarımızın istenmediğini gündelik hayattaki tecrübelerimizden biliyorduk ama bu makale durumun vehametini iyice ortaya koyuyor. Bir zamanlar öğretmenlik adı verilen hayalleri süsleyen idealistlerin büyük bir gönüllükle yaptığı bir meslek vardı değil mi?
Ankete katılan 103 öğretmenlerden sadece 1'i otizmli kaynaştırma öğrencisi istediğini belirtmiş. Hocam bu yazıyı okursanız lütfen bize ulaşın. Denizli Otizm Derneği üyeleri olarak sizinle tanışmaktan büyük bir memnuniyet duyacağız.
17. ULUSAL HALK SAĞLIĞI
KONGRESİ
DENİZLİ’DE
ÖĞRETMENLERİN KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİ VE OTİZMLİ ÖĞRENCİLER HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
Nilgül
Yalçınoğlu, Mahmut Tekin, Keziban Kaymakçı, Servet Güneş, İsmail Kurşunluoğlu,
Veysel Aksoy, Ali İhsan Bozkurt
Giriş
ve Amaç:
Otistik
Bozukluk; üç yaştan önce başlayan ve sosyal etkileşimde yetersizlikler,
iletişim becerilerinde yetersizlikler ve sınırlı/yinelenen ilgi ve
davranışlarla kendini gösteren yaygın gelişimsel bozukluk olarak tanımlanmaktadır.
US Centers for Disease Control and Prevention (CDC) 2010 verilerine göre;
otistik spektrum bozuklukları her 68 çocuktan birini etkilemektedir.
Engelli
çocukların toplumla bütünleşmeleri ve bağımsız yaşam becerilerini kazanmaları
amacı ile uygulanan kaynaştırma eğitimi, özel eğitim gerektiren ve normal
gelişim gösteren çocukların bir arada eğitim alması esasına dayanır. Otizm
spektrum bozukluğuna sahip çocuklar, seviyelerine göre kaynaştırma eğitimi
hedef öğrencisidir.
Türkiye’de
1999 yılından itibaren ‘Otistik Çocuklar Eğitim Programı’ uygulanmaktadır.
Türkiye’de 2009 yılında otizm tanısı almış çocuk sayısı 10.811 iken, aynı yıl
resmi okullarda eğitim gören otizmli çocuk sayısı 2403, kaynaştırma eğitimi
alan otistik öğrenci sayısı 306’dır.
Bu
çalışmada; Denizli İli Merkezefendi ilçesinde görev yapan ilköğretim 4. sınıf
öğretmenlerinin kaynaştırma eğitimi ve Otizm hakkında bilgi düzeyleri,
tutumlarının öğrenilmesi ve otizm hakkında farkındalık oluşturulması
hedeflenmiştir.
Gereç
ve Yöntem:
Kesitsel
tipte planlanan çalışmanın evreni, Denizli ili Merkezefendi ilçesinde
ilköğretimde görevli 4.sınıf öğretmenleridir. 2014-2015 eğitim-öğretim yılında
1.sınıfları okutacakları için 4. sınıf öğretmenlerinde farkındalık oluşturmak
amaçlanmıştır.
Sosyo-demografik
özellikleri, engelli öğrencilerle olan tecrübeleri, kaynaştırma eğitimi/otizm
hakkında bilgi düzeylerini sorgulayan 29 soruluk anket formu hazırlandı.
Oluşturulan anket formu; İl Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığıyla, internet
ortamında, 5.5.2014/30.5.2014 tarihleri arasında doldurup yollamaları
istemiyle, okullara gönderildi. Toplanan veriler SPSS istatistik Paket
programında (Ver.10,0) analiz edildi. Verilerin frekans ve yüzde dağılımları
alındı. Kesikli değişkenlerde ki-kare testi yapıldı.
Bulgular:
Denizli
ili Merkezefendi ilçesinde 41 tane ilköğretim okulundaki 172 öğretmene anket
formu yollandı. Öğretmenlerden 102’si (%59.3) anketi doldurarak geri döndü.
Katılımcıların
%56’sı kadın, %44’ü erkekti. Çalışmaya katılan öğretmenlerin %63.4’ü 45 yaş
üzerinde, %27.7’si 35-44 yaş, %8.9’u 20-34 yaş aralığında idi. Öğretmenlerin
meslekte çalışma süreleri incelendiğinde; %87.3’ü 15 yıldan fazla, %2’si 5
yıldan az süreyle öğretmenlik yapmaktaydı.
Öğretmenlerin
%42.4’ü özel gereksinimli öğrencilere yönelik eğitim aldığını belirtti.
Çalışmaya katılanların %16.7’sinin aile/yakın çevresinde engelli birey vardı.
Katılımcıların %57.4’ü engelli bireylerle çalışmıştı.
Kaynaştırma
eğitimi hakkında görüşleri sorulduğunda; % 37.1’i kaynaştırma eğitiminin engelli
ve engelsiz öğrencilere faydasız, %36.1’i engelli ve engelsiz öğrenciler için
faydalı, %22.7’si ise engelli öğrenciler için faydalı, engelsiz öğrenciler için
zararlı olduğuna inanıyordu.
EDİRNE-2014
765 17.
ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ
Katılımcılardan %89.1’i otistik çocukların gelişimleri ve
eğitimleri hakkında eğitim almamıştı. Otistik çocukların ihtiyaçlarını
karşılamada öğretmenlerin %74.5’i kendini yetersiz bulurken; %25.5’i kısmen
yeterli buluyordu. Kendini bu konuda yeterli hisseden öğretmen yoktu.
‘Kendi sınıfınızda otizm olan kaynaştırma öğrencisi ister
misiniz?’ sorusuna sadece 1 (%1) öğretmen istediğini belirtti. Öğretmenlerin
%46’sı istemediğini, %36’sı ‘gerekli özel eğitim desteği yapılırsa istediğini’,
%17’si kararsız olduğunu bildirdi. Geçmişte “özel gereksinimli öğrencilere
yönelik eğitim” almış öğretmenlerin eğitim almamış öğretmenlere göre 3 kat daha
fazla (O.R=2.9) özel eğitim desteği yapılırsa otizmli öğrencileri sınıflarında
istedikleri görüldü (p= 0.01).
Daha önce engelli öğrencilerle çalışan öğretmenler (%57.4),
çalışmayan öğretmenlere göre istatistiksel anlamlı olarak, gerekli eğitim
desteği yapılırsa otizmli öğrencileri sınıflarında istedikleri bulundu
(p=0.005).
Çalışmaya katılan öğretmenlerden “kaynaştırma eğitimini”
değerlendirmeleri istendi. En yüksek 10, en düşük 1 olabilecek değerlendirme
puanı ortalama 3.1±1.7 (min 1, maks.7) idi.
Sonuç ve Öneriler:
Yeni öğretim yılında 1.sınıfları okutacak öğretmenlerin üçte
ikisinin kaynaştırma eğitimine inanmadığı, öğretmenlerin yaklaşık % 90 oranında
otizm hakkında eğitim almadığı, öğretmenlerin dörtte üçünün bu konuda kendini
yetersiz bulduğu, çoğunluğunun otistik öğrenciyi sınıfında istemediği görüldü.
Özel gereksinimli öğrencilere yönelik eğitim alan öğretmenlerin, istatistiksel
anlamlı olarak 3 kat fazla otistik öğrenciyi okutmak istediği tespit edildi.
Otizmli çocukların toplumun bir parçası olarak hak ettikleri
eğitim ve yaşam standardına ulaşabilmeleri için, kaynaştırma eğitimi
programlarının güçlendirilmesi gerekmektedir. Geçmişte eğitim almış
öğretmenlerde olumlu değişimler saptandığından, öğretmenlerimizin otizm ve
engelli öğrencilere yönelik bilgi ve farkındalıklarının eğitimlerle
arttırılması önerildi.
Anahtar Kelimeler: Otizm, kaynaştırma eğitimi,
sınıf öğretmeni
EDİRNE-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder