19 Şubat 2014 Çarşamba

Otizm Dernekleri Federasyonu kuruldu

Biz Denizli'de henüz bir dernek kuramadık ama bir araya gelen otizm dernekleri federasyon kurmayı başardı. 15 Şubat’ta İstanbul’da 24 STK’nın bir araya geldiği kuruluş toplantısında federasyonla ilgili şu açıklama yapıldı: “Otizm Dernekleri Federasyonu, önceki dönem Platform yapısına paralel olarak, Türkiye’deki otizmli bireylerin ekonomik, sosyal ve kültürel hayata tam katılımlarının sağlanması amacıyla bu alanda çalışan, ülke geneline yayılmış 24 sivil toplum kuruluşundan oluşmaktadır. 

Kuruluşlar ağırlıklı olarak otizmden birincil derecede etkilenen aile bireylerinden, eğitimcilerden ve hukukçulardan oluşmaktadır. Otizm Dernekleri Federasyonu, otizmle ilgili toplumsal bilinçlendirme ve yapılandırma çalışmalarında işbirliği faaliyetleri ve iletişim çalışmaları gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. 
Otizm Dernekleri Federasyonu, yetişkin otizmlilerden, yeni teşhis alan otizmlilere kadar temel anayasal vatandaşlık hakları ve gereksinimleri olan eğitim, sağlık, meslek edinme, çalışma, barınma, bakım ve sosyal hakları gibi yasalardan kaynaklı haklarının kullandırılması ve eksikliklerin düzenlenmesi yönünde yol gösterici olma mücadelesini sürdürecektir.” 

Kütüphaneden notlar: Otizme Çözüm Var

Prof. Dr. Ahmet Aydın ve Dr. Cem Mumcu tarafından yazılan Otizme Çözüm Var biyomedikal tedaviler konusunda merak edilen pek çok konuya yanıt veriyor. Bu kitap, Amerika'da piyasaya çıktıktan sonra Türkçe'ye çevrilen A'dan Z'ye Otizm kitabını andırıyor ama ondan daha iyi çünkü bizim ülkemizin özellikleri göz önünde bulundurularak yazılmış. Kitabın en güzel yönlerinden biri de son derece anlaşılır bir dile sahip olması.

Otizme Çözüm Var'da otizmin tanımı, diyet listesi, kullanılması gereken ilaçlar, uzak durulması gereken yiyecekler ve daha pek çok şey var. Temelde biyomedikalcilerle psikiyatristler arasında ikiye bölünmüş gibi görünen otizm camiasının bir yüzünü anlatan bugüne kadar gördüğüm ilk ve en derli toplu kitap. Okunduktan sonra da mutlaka arşivde tutulmalı, çünkü zaman zaman geriye dönüp ne nasıl olacaktı hatırlamak gerekiyor.


Kütüphaneden notlar- Süper İyi Günler

Mark Haddon'un yazdığı Süper İyi Günler adı gibi süper bir kitap. Sevgili dostum Evren iki sene önce bu romanı önerdiğinde piyasada bulamamıştım. Neyse ki yeni baskısını yapmışlar ve İbo İstanbul'a gittiğinde bizim için almış. Bence bu kitap otizmi, otizmli çocukların ve ailelerinin neler hissettiğini anlamak isteyenlerin, farklı bir bakış açısına kapılarını aralamak isteyenlerin ya da otizmli çocuğunu daha iyi anlamak isteyenlerin mutlaka okuması gereken bir eser. Yazar, gözlemlerini ve tespitlerini romanının içine büyük bir ustalıkla yansıtmış, otizm gibi ağır bir konuyu tatlı bir hafiflikle anlatmış. Kitabın çevirisi de çok iyi ama yine de İngilizce olan orijinalini çok merak ettiğimi de itiraf etmeliyim. :Bu kitabı okurken bazen gözlerim doldu bazen de çok güldüm ama kesinlikle her satırından keyif aldım. Oxford Üniversitesi'nde yaratıcı yazarlık dersleri veren Haddon'un kitabını şiddetle tavsiye eder hepinize süper iyi günler dilerim...