14 Şubat 2013 Perşembe

Yeni hedeflerle yola devam

8 Şubat'ta Deniz'i kontrol için İstanbul'daydık. Bu kez sonuçlar geçen sefer olduğu gibi parlak değil. Nahit Hanım, Deniz'in bir önceki dönemde olduğu gibi gelişme göstermediğini, Eylül'den bu yana çok yol alamadığını düşündüğünü, bu nedenle de yeni bir eğitim planı yapılması gerektiğini söyledi ve aile olarak bizim evde yapmamız gereken çalışmalarla ilgili bir program çıkarması için Dr. Oktay Sarı'nın adını verdi. Günde en az dört beş saat Deniz ile birlikte Uygulamalı Davranış Analizi yöntemiyle çalışma yapılması gerektiğini bunu ya benim ya da bir oyun ablasının yapmasının iyi olacağını söyledi. Gittiği iki anaokulundan birini azaltın, geriye kalan okulda geçirdiği süreyi de en az iki saate çıkarın dedi. Deniz her an toparlanacak gibi görünüyor ama bunun için gerekli koşullar sağlanamamış görünüyor dedi. Bu arada görüşme sırasında Deniz iki dakika bile yerinde oturmadı sürekli her tarafa tırmandı, oradan oraya koştu... Bütün gece boyunca otobüs yolculuğunda ve kuzenimin evinde problem çıkarmayan çocuğun yerinde bambaşka biri vardı sanki. Hahit Hanımın söyledikleri önce çok moralimi bozdu ama sonra kuzenim Seval, dostum Meral ve kuzenimin eşi Onur ile yaptığımız konuşmalar biraz içimi rahatlattı. Onların üçü de Deniz'de geçen sefere göre çok değişiklikler gördüklerini söylediler. Zaten Deniz de hem onların üçünü hem de Sevallerin evini hatırladı. Hatta kendisine nasılsın diye soran Onur'a iyiyim, Badem yer misin diyen diyen Seval'e evet, ceviz ister misin dediğinde ise hayır diye cevap verdi. Normalde bunları söylemediği için gündüz üzülen annesini teselli etmek istedi oğlum diye geçti aklımdan... Bu arada evde oyuncakların yüzüne bakmazken Selim'in oyuncaklarıyla da oynaması da bir başka sevinç vesilesi oldu. Oktay Hanım'ın bir ay öncesinden boş yer yokmuş fakat Denizli'den geldiğimizi öğrenince randevusunu iptal eden birinin yerine bizi çağırdılar. Bu görüşme benim için çok yararlı oldu. Orada çıkan liste hakkında ne yapacağımı düşünürken, Denizli'ye döndükten sonra, Veysel Hoca beni aradı. Ona durumu anlattım hemen buraya gel bir plan yapalım deyince İbo ile birlikte Veysel Hoca'nın kapısını çaldık. Veysel Hocanın konuşmaları bize iyi geldi. Şimdi onunla birlikte programın üstünden geçip, herşeyin sistematik olarak düzenlendiği uygulanabilir bir program oluşturacağız. İkinci bir aşama olarak da Deniz'in gittiği bütün kurumlardaki, Öncü Anaokulu, EÇEM ve Ortak Nokta'daki programların evdekiyle uyum içinde olması için herkesin bir arada olduğu ortak bir toplantı yapacağız. İşte, son durumlar böyle, yakında yeni haberlerle döneceğim size, sevgiyle kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder