4 Mayıs 2016 Çarşamba

Deniz 7 yaşında :)

Bugün oğlumuz Deniz, 7 yaşına bastı. Ona hamile olduğumu öğrendiğim gün daha dün gibi aklımda... Aradan uzun yedi yıl geçmiş. ''Tanrım sağlıklı tatlı bir oğlum var. Bunun için sağol'' dediğim ilk üç yıl ve Deniz'e otizm tanısının konulmasından sonra geçen üç yıl. Hepimiz hayatımıza dair planlar yaparken başımıza gelen şeyler hayatımızın rotasını belirliyor. Deniz'e hamile olduğumu öğrendiğim ilk gün "Yaşasın hamileyim ama erkek gıcık bir erkek annesi olmaktan kendimi korumalıyım" dememin üstünden 7 yıl geçmiş. Lise yıllarında okuduğum duvar yazılarında "hayat biz yapacaklarımız planlarken başımıza gelenlerdir" sözü benim hayatım içinde bir istisna olmadı.

Bugün günlerden Deniz. Deniz 7 artık yedi yaşında. Otizm macerasında kritik zamanlar olarak gördüğümüz ilk üç yılı geride bıraktık. Geçenlerde eşim İbrahim ile sohbet ederken"Herhalde üç yıl önce Deniz'in bu kadar ilerleyeceğini düşünseydik bunalıma girerdik" dedi. Ona hak verdim. Çünkü 3 yıl önce, "eğitimle Deniz'i yeniden doğurabileceğimize inanıyorduk" hala inanıyoruz. Deniz bu üç yıl içinde bizim beklediğimiz ölçüde bir gelişme göstermedi ama küçük adımlarla olsa da ilerlemeye devam etti. Üç yıl önce başladığımız bu otizm mücadelesi aslında bizi daha iyi birer anne baba yaptı. Bunun en çok yararını küçük kızımız Duru gördü. Özellikle aile çevremizden Duru'ya yeterince zaman ayırmadığımıza dair eleştirilere zaman zaman maruz kalsak da ailemizi bir arada tutmak ve herkesin potansiyelini açığa çıkarmak için verdiğimiz mücadele bence takdire şayandı. Biz hem ailemizi bir arada tutmak hem Deniz'i geliştirmek hem de Duru'yu ihmal etmemek için çok çalıştık. Özel gereksinimli çocukların ailelerinin çoğunun sahip olmadığı bir başka şansa daha sahiptik. Çekirdek ailemizin dışında bizim kendi ailelerimiz ve dostlarımız da bizi her zaman destekledi. Bu mücalede her zaman desteğini ve varlığını hissettiğim çocukluk arkadaşım ve hayattaki en yakın dostum Zeycan'ın ve Gönül ablamın yeri ayrıdır. Bu alanda büyük bir gönüllükle çalışın akademisyen dostumuz Veysel Aksoy'un da desteğini her zaman hissettik. Veysel, PAÜ'den ayrılsa bile her daim bizim baş danışmanımız olarak kalmaya devam etti. Denizli Özel Eğitim Anaokulu'nun eski rehber öğretmeni Bahtiyar Oğuz'un da sadece otizmli çocuklarımıza değil, okula devam eden bütün çocuklara ve ailelerine sunduğu destek de bizi daha güçlü hale getirdi.

Bu uzun ve zorlu yolda destekçilerinin olduğunu hissetmek insana ayrı bir gurur veriyor. Deniz'in ve bizim pek çok destekçimiz oldu. Bu yolun ilk başında Ortak Nokta'dan Tevhide Hoca'nın sonrasında Kırmızı Kalem'den Didem Hoca'nın ve Emel Hoca'nın ve Nörobilim'den Murat Hoca'nın  Denizli Özel Eğitim Anaokulu'ndaki hocalarımız Meriç Hoca'nın, Hanife Hoca'nın, İlkay Hoca'nın, Fatma Hoca'nın ve Duygu Hoca'nın destekleri bizim için çok değerliydi. Öncü Anaokulu'nun sahibi derneğimizin de üyeleri arasına katılan sevgili Perize Hocamızın ve onun okulunun öğretmenlerinin katkıları da çok değerliydi. Sonrasında Saime Aslan Anaokulu Müdürü Halil Elmas'ın ve oradaki öğretmenimiz Melek hocanın, Vilayetler Birliği Anaokulu'ndaki Fatma hocanın Deniz'in gelişiminde rolü vardır. Derneğimizin İMKB Kız Meslek Lisesi işbirliğinde gerçekleştirdiği yaz okulundaki sevgili hocalarımız Zeynep Yamacı, Pınar Çekbaş, Reşike Akkaya ve Hatice Erköse'nin de hem benim oğulum Deniz hem de yaz okuluna katılan diğer çocuklarımız üzerinde emeği büyüktür. Bu okula katılan gönüllü stajyer ablalarımızın her biri de çok gayretli ve fedakardı. Onlara da ne kadar teşekkür etsem az.

Deniz'e eşlik eden gölge ablalarımız Beyhan, Büşra ve şimdiki ablamız Nuray'ın yeri hem bende hem de Deniz'de başkadır. Onlar da ailemizin ve benim birer kızım gibidirler. Ablalarımızın dışında ergoterapistimiz Tuğba hoca, spor hocalarımız Rahime ve Hüseyin de Deniz'e çok emek verdiler. Deniz'in bugünlere gelmesinde herkesin bir payı var. Biz, Karaman Dinç ailesi olarak bu uzun ve zorlu yolda destekçilerimizin yardımıyla daha kolay yol aldık ama gidilecek daha çok yol var...

Bundan iki yıl önce kurduğumuz Denizli Otizm Derneği'nde önemli gelişmeler katettik. Derneğimizin benim dışımdaki kurucu üyeleri Berrin, Sümra, Meral, Ferihan, Meltem ve aramızdaki tek baba eşim İbrahim ile birlikte otizmli çocuklarımız ve ailelerimiz için kurduğumuz hayallerimize her geçen daha fazla yaklaşıyoruz. 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü'nde kurulan ve iki yaşına basan derneğimiz az zamanda pek çok iş yaptı. Çocuklarımız ve ailelerimiz için hayallerimiz var. Bizim ilk büyük hayal ortağımız Denizli Büyükşehir Belediyesi'dir. Geçen yıl otizm dostu olarak önemli bir adım atan Denizli Büyükşehir Belediyesi, talebimiz üzerine, belediye meclisi kararı ve Başkanımız Osman Zolan'ın onayıyla derneğimize üç yıllığına bir yer tahsis etti. Otizmli çocuklarımızın ve ailelerinin toplumsal yaşama entegrasyonu açısından tahsis edilen bu binanın bizim için değeri çok büyük. Şimdi hedefimiz burada çocuklarımız için bireysel eğitimin yanı sıra aile eğitimleri de düzenleyerek sürdürülebilir bir sistem oluşturmak. Bu amaçla, binanın eğitime uygun hale getirilmesi için, çalışmalarımız devam ediyor.

Deniz, devletin verdiği destekle, haftada üç saat, rehabilitasyon kurumuna devam ediyor. Bunun dışında haftada üç saat OÇİDEP temelli özel eğitim dersi alıyor. Kaynaştırma öğrencisi olarak, hafta içi her gün öğleden sonra, 1200 Evler ana sınıfına devam ediyor. Okuldaki öğretmenimiz Sabriye Deliorman sınıftaki öğrencilerin Deniz'i kabulü konusunda büyük pay sahibidir. Deniz'in sınıfındaki öğrenciler ve veliler de Deniz'i büyük bir açık yüreklilikle kabullendiler. Okulun müdürü Hasan Akçaöz hocamız ve rehber öğretmenimiz Bülent Ömer Ateş de her zaman destekçimiz oldu. Deniz haftada üç saat ergoterapi eğitimi alıyor, hafta sonlarında derneğimizin organize ettiği, Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin bize gösterdiği salonda, iki saatlik spor eğitimine katılıyor ve her gün kendisini eşlik eden çocuk gelişimi mezunu gölge ablasıyla bütün bu dersleri tekrar ediyor. Biz Deniz'i çok seviyoruz ve onun için bütün imkanlarımızı seferber ediyoruz ama bütün otizmli çocuklarımız Deniz kadar şanslı değil. Dileğimiz hepsinin bütün eğitim olanaklarından sonuna kadar yararlanarak toplumla kaynaşmasını sağlamak...

Deniz 3 Mayıs 2009'da doğdu. Biz o gün onun farklı bir çocuk olduğunu bilmiyorduk ama şimdi biliyoruz. O bizim kıymetlimiz. Normal gelişim gösteren kızımız Duru'dan daha az ya da daha çok değerli değil. O bizim oğlumuz, bizim canımız. Tıpkı sizin çocuklarınız gibi. Hayat farklılıklarla güzel. İyi ki bizim çocuğumuzsun Deniz, seni seviyoruz. Nice senelere...





.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder