İMKB Kız Meslek Lisesi bizlere bir güzellik daha yaşattı. Bugün okula çocuklarımızın gösterisini izlemeye gittik. Pek çoğumuz için bu bir ilk oldu. Gerçi Deniz, Öncü Anaokulu'nda da Saime Aslan Anaokulu'nda da hiçbir zaman dışlanmadı. Çocuklar sahneye çıkarken Deniz de sabrının yettiği kadar her zaman sahnedeki yerini aldı. Ama bu oradaki öğretmenlerimizin duyarlılığı sayesinde oldu. Bu anlamda Perize, Gülçin ve Melek öğretmenlerimin adını da burada bir kez daha anmak isterim. Cemre'nin annesi İpek, Cemre'nin arkadaşlarıyla sahneyi paylaşan çocuklardan biri olduğunu söyledi ama Meral bana, yaz gazeteci tadında, "Çocuğum iki yıldır kaynaştırma eğitimi alıyor. Bugün onu ilk kez sahnede izleyeceğim" dedi. Benzer şeyleri Ümmü de söyledi. Oysa ki Bartu ve Perihan'ın da her çocuk gibi en doğal hakkı arkadaşlarıyla birlikte sahnede olmak ama bu nedense bizim çocuklarımıza çok görülüyor. Farklılıkları kabul etmek ve farklılarla yaşamı paylaşmak "normalleri" zorluyor. Biz normal dışı hayat sürmeye alışık anneler olarak kimin neyi neden yaptığını anlama konusunda kendimizi epeyce geliştirdik ama küçücük çocuklara ve onlara hayatını adayan ailelere reva görülenler insanın içini acıtıyor. İçimiz acıyor diye vazgeçiyor muyuz? Tabii ki hayır. Bu daha başlangıç mücadeleye devam...
Bugün hepimiz heyecanlıydık. Çocuklarımızın stajyer ablaları ve öğretmenleri eşliğinde yaptıkları gösteriler bizi çok duygulandırdı. Bu yaz okulu deneyimi idealist insanların bir araya gelmesinin harikalar yarattığının bir göstergesi oldu hepimiz için. Gönüllük başka bir şey, özel bir şey. Bu kadar gönüllüyle yolumuz kesiştiği için çok şanslıyız ama gönül istiyor ki bireysel inisiyatiflerle değil kurumsal işbirlikleriyle yollar açılsın. Bize bu güzel duyguları yaşatan Zeynep, Pınar, Hatice ve Reşike öğretmenlerimizin ve ablalarımızın yolları hayatta her daim açık olsun...
24 Temmuz 2014 Perşembe
12 Temmuz 2014 Cumartesi
Denizli İMKB Kız Meslek Lisesi otizmli çocuklara kapılarını açtı
Çocuğunun
gideceği bir anaokulu bulmak otizmli çocuk annelerinin yaşadığı en büyük
sıkıntıların başında gelir. Bunu birebir yaşamış bir anne olarak şu günlerde
çok mutluyum. Otizmli dokuz çocuğumuz Denizli İMKB Kız Meslek Lisesi’nin
otizmli çocuklar için açtığı yaz okuluna devam ediyor. Onlar bizim bir
hayalimizi, hatta hayal ettiğimizden de fazlasını gerçekleştirdiler. Bu yüzden
onlara ne kadar teşekkür etsek az. İdealist öğretmelerin hâlâ olduğunu, iyi
kalpli insanların az da olsa tükenmediğini görmek insanın güzelliklere duyduğu
inancı tazeliyor…
Altı haftalık yaz
okulunun yarısını geride bıraktık. Okulda çocuklar üç sınıfa ayrıldı. Her iki
çocuğun bir öğretmeni ve ayrıca her çocuğun bir stajyer ablası var.
Stajyerlerimiz okulun Çocuk Gelişimi Eğitimi Bölümü Özel Eğitim ve Erken Çocukluk Eğitimi Dalı öğrencileri. Çocuklar
9:30-15:00 saatleri arasında okulda oluyorlar. Bu süre içinde etkinlikler
etkinlikleri kovalıyor. Çocuklarımızın bu kadar çok etkinlik yapması alışık
olduğumuz bir durum değil. Haliyle zaman zaman duvara yapıştırılan sanat
eserlerini görmek bizi bazen gülümsetiyor, bazen de gözlerimiz nemleniyor. Ara
sıra bir şey sormak için anaokulunun kapısına yaklaştığımızda içeriden çocuk
şarkılarının, ney sesinin, klasik müziklerin bazen de sakinleştirici
makamlardaki eserlerin seslerinin yükseldiğini duyuyoruz. Öğle yemekleri bizim
çocukların diyetlerine uygun olarak hazırlanıyor. Çocukların hepsi okula
koşarak gidiyor. Çıkma saati geldiğinde bile içeride oyalanıyorlar. Bu başarının
mimarı büyük bir gönüllükle çalışan sevgili Zeynep, Pınar, Reşike ve Hatice
öğretmenlerimiz ve her biri birbirinden tatlı, gayretli ve sevecen olan
ablalarımız. Onlar eğitimin yanı sıra öz bakım becerileri konusunda da
çocuklara destek oluyorlar. Hülya’nın tuvalet eğitimi konusundaki gayreti de tek
kelimeyle muhteşem. Stajyer kızlarımızın pırıl pırıl gözleri içimize umut
saçıyor. Okulumuzun diğer çocuk gelişimi öğretmenlerine de pozitif davranışları ve sevecen yaklaşımları nedeniyle teşekkür ederiz.
Zeynep ve Pınar öğretmenlerimizin
girişimi ve okulun müdürü sevgili Perihan Erten hocamız sayesinde bize ve
çocuklarımıza açılan bu kapının anlamı bizim için çok büyük. Onlar sadece
çocukları değil anneleri de düşünüyorlar. İtiraf etmeliyim ki sürekli
çocuklarla ilgili şeyler düşünmek zorunda olan bizler için bu yeni ve çok hoş
bir durum. Perihan Hanım’ın ve çocuk gelişimi bölümünün öğretmenlerinin
katılımıyla bizim için düzenlenen kahvaltı hoş bir anı olarak belleklerimize
yerleşti.
Bu güzel yaz okulunda bize destek olan iki üniversite hocamızı da burada anmak isterim. Ne zaman başım sıkışsa bazen sonsuza kadar uzayacak gibi görünen sorularımı bıkmadan yanıtlayan sevgili dostum Veysel (Pamukkale Üniversitesi) ve kısa süreliğine geldiği Denizli’de yaz okulumuza da zaman ayıracak kadar tatlı bir insan olan Funda (Anadolu Üniversitesi) da bizi ziyaret ettiler. Hem biz anneler hem öğretmenlerimiz hem de stajyerlerimiz için onların önerileri çok yol
gösterici oldu. Bu anlamda üniversite, uygulama ve aile işbirliğini de
gerçekleştirdik sanırım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)