
Can
acıtıyor ama fark yaratıyor

Hayata
bakış açımız değişti
Herkesin sanatla terapiye ihtiyacı var
Sanatla terapi sayesinde içindeki duyguları
rahatça anlatabildiğini söyleyen 45 yaşındaki Gönül Kaygın, bir yıldır
terapilere katıldığını söylüyor. ‘’Terapilerden çok memnunum. Kendi içimde
hapsettiklerimi artık çok rahat ifade edebiliyorum. Sadece onkoloji
hastalarının değil herkesin sanatla terapiye ihtiyacı var. Çünkü herkesin
yaşadığı zorluklar var’’ diyor.
Her
haftayı iple çekiyor
Üç yıldır onkoloji hastası olduğunu söyleyen 52
yaşındaki Yurdanur Coşkun, terapilerin kendisini çok değiştirdiğini, bu
değişikliklerin ailesi tarafından da fark edildiğini ifade ediyor. ‘’Bir yılı
aşkın bir süredir buraya çok severek geliyorum. Çok şeyden yararlandım ve çok
değiştim. Bunu çocuklarım da söylüyor. Daha once tutuktum, kendimi ifade
edemiyordum. Artık duygularımı saklamıyorum. Burada eleştirilmeden, sözü
kesilmeden dinlenmek, değer verildiğini ve anlaşıldığını hissetmek çok güzel.
Terapilerin hastalığım üzerinde de olumlu etkileri olduğunu düşünüyorum. Gülpembe
hanım programı hiç bitirmesin istiyorum. Her haftayı iple çekiyorum ve buraya koşarak
geliyorum. Sanatla terapi benim için kendini bulmak oldu.’’
Hastalıktan
bahsetmiyoruz
Sanatla terapi sayesinde rahatladıklarını
söyleyen Yolacan Acunbaş, 74 yaşında. 2003’te mide kanseri tedavisi görmüş. Sanatla
terapinin daha önce geçirdiği sıkıntıları yenmesine faydalı olduğunu ifade
ediyor. ‘’Üzüntüleri paylaşarak bunları yenmenin yollarını hep birlikte
buluyoruz. Sanat terapide hastalıktan bahsetmiyoruz. Hayatta geçirdiğimiz
sıkıntıları resimlerle, yazılarla anlatarak rahatlıyoruz.’’
Katıldığım seans beni o kadar çok etkiledi ki ne söylesem az. Bir fırsat bulalım ve derneğimizde böyle bir uygulamayı hayata geçirelim diye düşündüm. Konu otizm olduğunda hep önce çocuklara ne yapabiliriz diye düşünüyoruz. Oysa ki bizim de ruhumuzun desteğe ihtiyacı var. Sanat terapi de bunu sağlamak için birebir. Kapılarını ve kalbini bana açan DENOG ailesine ve Gülpembe Yakın'a da bu vesileyle teşekkür etmek isterim.
Katıldığım seans beni o kadar çok etkiledi ki ne söylesem az. Bir fırsat bulalım ve derneğimizde böyle bir uygulamayı hayata geçirelim diye düşündüm. Konu otizm olduğunda hep önce çocuklara ne yapabiliriz diye düşünüyoruz. Oysa ki bizim de ruhumuzun desteğe ihtiyacı var. Sanat terapi de bunu sağlamak için birebir. Kapılarını ve kalbini bana açan DENOG ailesine ve Gülpembe Yakın'a da bu vesileyle teşekkür etmek isterim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder